Snowpiercer (2013) İnceleme

[CENTER]

" Dünya yok oluşun içindeki var oluşa tutundu. "

Küresel ısınma sonucu o beklenen olur ve dünya buzul çağına girer. Teknolojinin yapmış olduğu yıkımlar dünyayı yok olmanın eşiğine getirir. Bunu çözmek için çabaya giren insanoğlu zamanını lokomotif işine harcayan kişi tarafından bir nevi çözüme ulaşır. Bu yapılan lokomotif dünyayı dolaşmaktadır ve mevcut yeni sistemi oluşturmuştur. Dışarısı çok soğuktur ve yaşamak için lokomotifin içindeki sisteme uyum sağlamak zorunda kalır insanlar. Bu lokomotif bildiğimiz dünyayı temsil eder. Kıç tarafı dediğimiz kısmı fakirleri ve baş kısma ilerledikçe de zengin kesime ulaşıyoruz bu trende. Tipik dünya düzenini anımsatan bu düzen filmin en vurucu tarafı diyebilirim. Aşağı kesim diye hitap edilen bu insanlar protein adında bir besinle yaşamlarını devam ettirirler. Kötü şartlarda yaşamlarını sürdüren bu insanlar artık var olan sisteme karşı çıkmak zorunda kalırlar ve aralarında planladıkları devrim hareketini eyleme dönüştürme uğraşına girerler. Film bu konu üzerinden ilerler. Görünen kısmı dışında filmin alt metinlerini incelemek daha doğru olur. Tren, burada dünya ve treni yapan da Tanrı yerine konulmuştur. İnsanların eğitim düzeni olsun var olan her alanda kutsallık bu mantık üzerinden işlenir. Tipik dünyamız işte. Bir yaratıcı her daim var edilmektedir. Zengin halkın fakir ya da köle insanlara olan ihtiyacını bizlere gösteren film bir nevi yeni düzende de kapital sistemin temelini yansıtır. Filmde geçen şapka/ayakkabı benzetmesi de bunu çok net bizlere göstermektedir..

Vagonlar arası geçişin bir nevi statü arası geçişe hitap etmesi trenin günümüz dünyasını temsil ettiğinin başka bir kanıtıdır. Her geçen vagonda yani başa doğru gidişte var olan sistem daha zengin bir yaşama ulaşmaktadır. Kıç tarafta insanların sefil yaşamı başa doğru yaşamlarda pek umursanmamaktadır. Eğitim gibi ya da lezzetli yemekler, klasik müzikler falan bu zengin kesimin yaşamında vardır. Mesela o muhteşem güneş batmaz İngiltere baştaki vagon Somali kıçtaki yaşamı dünyamızda temsil edebilir ki İngilizlerin ya da gelişmiş ülkelerin Somali gibi geri kalmış ülkeleri pek de düşündüğünü zaten olan düzende göremiyoruz. Yönetmenin böyle bir senaryoyu bizlerle buluşturması da bir nevi gerçeğin yansıtmasıdır. Sinemayı bu gibi gerçeklikleri alt metin tarzında insana sanatsal etkiyle sunmak ayrı bir değer yapmaktadır. Bu yönüyle film kendi türünde önemli bir yere sahiptir.

__________________
[Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilirler. ] - [Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilirler. ]
Öneri ve şikayetlerinizi bana e-mail aracılığı ile yapabilirsiniz. [Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilirler. ]
Paylaşmış olduğum sunumlardaki kırık link bildirimleri için özel mesaj (p.m.) atarsanız linkleri yenilerim.
Paylaşımlarımın devamı için premium hesabınızı [Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilirler. ]ne tıklayarak alıp bana destek olabilirsiniz.